- Maltepe University Turkey
Dünyamız 2019 yılının son aylarından bu yana çetin bir salgınla mücadele ediyor. COVID-19 pandemisiyle geçirmekte olduğumuz günler, yol açtığı akut sorunlar nedeniyle, öncelikle hastalığın teşhisi, tedavisi, salgının yayılma hızına müdahale gibi özellikle tıp disiplininden çözümler üzerine yoğunlaşmayı zorunlu kıldı. Pandemi, başta yine sağlık alanından olmak üzere çok boyutlu değerlendirmeleri ve eylem planlarını, farklı sorunları gözeterek ele almayı gerektirdi. Başlangıcından bu yana salgının etik, ekonomik, sosyal, psikolojik, hukukÎ, siyasî vb. pek çok tartışmanın da merkezinde yer aldığını görmekteyiz. Pandeminin etkilediği en önemli alanlardan birisi de gıda ve tarım alanı. Temel bir insan hakkı olan beslenme ve gıda hakkının gereklerini yalnızca olağanüstü dönemlere hasredilecek önlemler çerçevesinde ele almak yeterli görünmüyor. Bununla birlikte karşı karşıya kaldığımız küresel kriz, “olağan” sayılan salgın öncesi dönemdeki eylemlerimizin de etkisiyle, gıda ve tarım alanında yarattığı sonuçlardan dolayı, beslenme ve gıda hakkının karşı karşıya geldiği tehditler üzerine düşünmeyi zorunlu kılıyor.